Yeni Ekonomi

 
 
Yeni Ekonominin Faydaları

Yeni Ekonominin Faydaları

Global integral bir dünyada, dengeli bir ekonomi sadece bir gereklilik değil, hepimiz içinde iyi bir durum.

daha fazla bilgi

 
Yeni Dünyada Ekonomistler ve Uzmanlar

Yeni Dünyada Ekonomistler ve Uzmanlar

Ekonomistler insan toplumunu global intengral dünyaya adapte etmede kilit rol oynayacaklar

Ana Noktalar
•    Sanayi devriminden bu yana kişisel menfaat bağlarıyla işleyen ağ tüm potansiyelini tüketmiş durumdadır ve insan oğlunu global ekonomik krize getirmiştir.
•    En parlak ekonomistler hayret içerisindedirler; ekonomik krizi geleneksel ekonomik politikalarla çözme çabaları mevcut global integral realitenin gerçeğine uymadığından başarısız olmuştur.
•    İnsanoğlu, global intengral dünyanın koşullarına uygun ihtiyaçlara göre ekonomik sistemini değiştirmezse varlığını tehdit eden unsurları aşamayacaktır.
•    Global integral dünyanın kanunlarını anlamak toplumdaki ilişki ağını anlamanın ve yeni bir toplum inşa etmenin ön koşuludur.
•    Ekonomistler ve sosyal bilim uzmanlarının insan toplumunun global integral dünyadaki ekonomik bağları adapte etmede oynaması gereken rolleri var.

“Ekonomik ve politik felsefecilerin fikirleri yanlış oldukları zamanda bile, anlaşılır olmasada, güç taşımaktadır. Elbette dünya başka şeylerle yönetilmiyor… Ben eminim ki menfaat gruplarının güçleri, fikirlerin saldırılarına kıyasla, abartılmıştır… Ancak er ya da geç, menfaatler değil, iyi ya da kötü, fikirler tehlike taşımaktadır.”[1]
J.M. Keynes

Ekonomistlerin Özel Rolü
Ekonomik kriz ekonomistler ve kararları veren insanlar arasında kaygı yaratmaktadır. Global kriz, 1930’lı yıllarda ki Büyük Kriz’den beri dünyanın geçirdiği en ciddi ve büyük ekonomik krizdir. Bu kriz hepimize bir şekilde dokunarak sebeplerini dikkatli olarak incelemeye ve ekonomik düşüşe sebep olan artan dengesizliklere ciddi yaklaşımla düzen getirmeye zorlamaktadır. Ekonomistlere düşen görev herkesin krizi anlamasını sağlamak ve global ekonomik krizi düzeltmeye yönelik öncülük etmektir.

Ekonomik Düşünce Krizi
Krizin nedenlerini inceledikçe görülen şey mevcut ekonomik modellerin artık global hayatımıza uygun olmadığıdır. Eski modeller son yüz yıldan beri hala dünyada söz sahibi olsalar da eksiklikleri çok ve içinde bulunduğumuz yeni realiteyle başa çıkmamız için, şu anda eksik olan, yeni ve daha uygun düşünce şekilleri gerekmektedir.

Birçok ekonomist ve finansçı mevcut ekonomik modelin olumsuz yanlarını ifade edip ekonomik kriz ve finansal yapının problemlerine o noktada değiniyorlar ve ek olarak da öngörülerinde ve yaklaşım modellerinde farklı fikirler savunuyorlar. Ancak, krizi kimseyi beklemez. Her gün, sistemli bir şekilde yayılmakta ve global ekonomik bir çöküşün tehlikesi artmaktadır.

Günün sonunda kriz şimdiki ekonomik düşünce ile global integral dünyada olması gereken düşünce arasındaki farktan ibaret. Prof. Joseph Stiglitz “İşleyen bir ekonomiyi hayal etmek: Kriz, Bulaşıcılık ve Yeni Bir Modele Olan İhtiyaç” adlı dersinde söylediği gibi, “Bir bilimin sınaması tahmindir ve eğer içinde bulunduğumuz global kriz gibi büyük bir krizi tahmin edemiyorsanız, modelinizde bir şeylerin yanlış olduğu barizdir o zaman.”[2]

Ekonomik Araştırmada Yeni Bir Araç
Yaşayan organizmaları çalışarak, bilimadamı önce basit bir anlatımla bir takım organların nasıl çalıştığını anlatır, sonra farklı sistemleri ve aralarındaki ilişkileri ve böylelikle analiz ve sentez yapmaktadır. Sistemler arasındaki ilişkileri çalışan bilim adamları her hangi bir organizmadaki hücrelerin bütünleştirici bir güç sayesinde var olduklarına işaret etmektedirler. Hücreler faydalı maddeleri alır faydasız olanları salgılarlar ve dengeli bir hayat mekanizması oluştururlar.

Bir fizyoloji bilgini nasıl araştırmaları için doğru cihazları kullanmak zorundaysa bir ekonomistte aynı şekilde araştırmaları için doğru araçlarla çalışmalıdır. Yeni bir modelin inşası için gerekli araçların eksikliği global krize bulunacak çözümüde geciktirmektedir. Yeni model bugünün sisteminin global, iç içe geçmiş ve ortak bağımlılık içerisinde oluşuna hitap etmelidir, şimdilik geçen yüz yıldan gelen ekonomik teorilerin oluşumuyla, bu model tümüyle bize bariz olmasada.

Güvenilir Tahminleri Olmayan Bir Çok Bağlantı
Her teorinin amacı realiteyi basitleştirmektir ve ekonomik teoriler istisna değiller. Ancak, her araştırmacının bildiği gibi teori ve pratik arasında tam uyum çok ender bulunur. Şu anki ekonomik teori her insanın kişisel menfaatini azamiye çıkarmak istediği varsayımıyla, tüketici, üretici, firmalar ve ülkeler arasındaki ilişkileri bu prensibe göre tarif ediyor.

Teorinin tahmini sistemdeki her elementin farklı öncelikleri olduğu ve her birinin kendi için en iyiyi elde etmek istediği varsayımında. Bu elementler, firmalar, holdingler, piyasalar ve ülkelerin global intengral dünyada çalışmasıyla daha karmaşık sistemlerle iç içe girip bağlanmış durumdalar. Bu son element, global, integral dünya, karar alma zincirinin her halkasını dikkate aldığından yeni ekonomik bir modellerin inşasını zor kılmaktadır. Bu durum aynı zamanda şu anki ekonomik teorilerin de işlememesinin temel nedenidir.

İnsan Davranışının Tahmin Edilememesi ve Ölçülememesi

Ekonomi istatistik verileri kullanır ve değişkenlerin ayrıştırılmasına olanak vererek hangi ilişkilerin hangi koşulda kendilerini tekrarladığını bu şekilde görülebilir hale getirir. Bu istatistik araçlarını kullanarak, araştırmacılar geçmiş olaylardan öğrenirler ve zamanla davranış modelleri inşa ederler. Bu matematiksel araçları kullanarak bazı parametrelere değer vermek mümkün olur. Ancak, modellerde ölçülemeyen parametreler dahil etmek gerekirse ne olur? İnsan davranışı buna örnek bir parametre ve ekonomi direkt olarak insan davranışına endekslidir ve bu yüzden de sınırlı ve doğru hesapların yapılamayacağı bir alandır.

İnsan davranışlarının tahmin edilememesinin nedeni karar verme mekanizmasının her zaman makul ve mantıklı faktörleri içermeyeceğidir. Sadece farklı araştırma metotlarını bir araya getirerek, farklı modelleri – örneğin klasik ekonomi olan ölçülebilir faktörler ve davranış ekonomisi olan insan doğasını beraber kullanarak tüm sistemi çalışmak mümkündür. Araştırmacılar böylelikle insan doğasını anlayabilir, sistemin sınırlarını görebilirler ve dengeye getiren bağlantı unsurlarını da anlayabilirler. Bunların hepsini başardıktan sonra şu anki krize neden olan dengesizlikleri görebiliriz.

Bu iki modelin el ele kullanılması, özellikle şu anki kriz döneminde daha önceki krizlerden çok farklı bir kriz yaşarken, bir ön koşuldur. Yeni sistemin temeli tüm sistemin entegrasyonu olacak. Tıpkı kapalı organizma sistemlerinde gördüğümüz gibi, yeni ekonomik sistemde, ekonomist değişiklikleri takip edebilecek, zarar noktalarını görebilecek ve sistemdeki elementlerin bağlantılarının doğru işleyişi için rakamsal bir değer biçebilecek.

Yeni Ekonomik Teori—Global Entegrasyon
Şu ana kadar ekonomik teori ekonomik birimlerin davranışlarını birim ve genel bir seviye olarak davranış kategorisine koydular. Ancak, bu teori birimlerin her birine ayrı bir parça olarak bakıldığında çalışıyor. Bu doğal olarak ekonomik araştırmaların farklı bölümlere ayrılmasına neden oldu, örneğin “işçi ekonomisi” istihdam dinamiklerini araştırmaya yönelik veya “makro ekonomi” performans, yapı, işleyiş ve genel ekonomiye yönelik karar vermeyle ilgili araştırmalar. Bu ayırım her ülkenin piyasasına göre ekonomik birimler arasındaki bağlantıyı, kapalı piyasaları veya ülkeler arasındaki ticari ilişkileri açıklamaya yeteriydi.

Ancak, global ve entegre modelin talebi olan, tüm bu birimlerin sağlam tek bir çalışma alanı oluşturmasında başarılı olamadı. Sistemleri bir bütün olarak bir araya getirmek bugünün ekonomisinde en önemli faktör çünkü aralarındaki kopukluk bugünün gerçekleri olan integral sistem ve bağımlı dünyada  uyumsuzluk sağlamakta.

Bugün, ekonomik ve finansal birimler tek bir  global piyasa olarak işlemekte. Gereklilikten dolayı birbirlerine sıkı sıkı bağlılar. Bu durum kritik noktaya gelen değişime dayalı bir süreç ve ekonomistlerin elinde etkili değildir çünkü geliştirdikleri dönemdeki dünya ile bugün tümüyle farklı iki sistemdir.

Daha önce ekonomik ve finansal bağlar açıklanabilir haldeydi. Elementler arasındaki ilişkiler miktarlarla ifade edilebiliyordu. Şimdi dünyada integral bir kanun işlemekte ve mümkün olabilecek bütün ilişkileri hesaba katıyor. Şimdiki ekonomik ve sosyal sistemleri bu kanuna uyumlu hale getirmek tüm bağlantılar arasında denge, uyum ve ahenk getirecektir. Madalyonun öteki yüzü olan uyumsuzluk ise giderek artan bir krizdir.

Krize Getiren Eski Ekonomik Modellerin Çöküşü
Bizi şimdiki ekonomik krize getiren mevcut ekonomik model, geliştirilişi – yasal ve ahlaki temelleri Doğu Asya’da ucuz işçiliği ve doğal kaynaklarını sömürmek için oluşturdular. Bu temel şimdi herkesi geri dönüşü ve kaçışı olmayan bir bağımlılığına getirdi. Örneğin ABD, finans hizmetleri ve tüketim devi oldu. Çin, Hindistan ve diğer gelişen ülkeler ise dünyanın fabrikaları haline geldi. Global sistem hiç bu kadar bağımlı olmamıştı ve ekonomistler bu karşılıklı bağımlılığı destekleyen yeni bir model oluşturmak zorundalar.

İnsanoğlu bireysellikten, rekabetçilikten ve manüpilasyonlardan arabağlantılı global bir sisteme geldi ve ekonomistlerin bu sisteme uyumlu bir model oluşturması gerekmektedir. Model hepimizin global, iç içe bağlantılı, tümüyle bağımlı bir sistemde yaşadığımız gerçeğini ele almak zorunda ve ancak içinde bulunduğumuz bu durumun işleyiş prensiplerini keşfettikçe doğru bir ekonomi inşa edebilir ve dengeli ve mutlu bir hayat yaşayabiliriz.

Globalleşme yeni bir keşif değil. Ekonomistler yıllardır bu kelimeyi konuşmalarında kullanıyorlar, Mark Vitner, global bağımlılığı somut bir şekilde tanımlıyor: “Bu durum omlete benziyor. Yumurtanın beyazıyla sarısını bu durumda ayırmak çok zor olur. Hatta ayırmak mümkün mü onu da bilmiyorum.” [3] Buna rağmen ekonomistlerin karar verenlere sundukları çözümler ve araçlar hala geçersiz, ayrı birimleri hesaba katan eski modellere dayalı. Faiz oranlarını düşürmek, sisteme para aktarmak (para basmayı örtmek için kullandıkları teknik bir terim) veya vergileri indirmek gibi önerileri var.

Belki bu tür adımlar ilk yardım olabilir ama krize neden olan sorunun kaynağını çözmemekte ve sağlam, süreklilik sağlayacak etkili bir ekonomik sistemde geliştirmemektedir. Bu çözümler başarısız oluyor çünkü problemin kaynağına hitap etmiyor – mevcut uygulanan ekonomik sistem ile uyması gereken global integral koşul uyumlu değil. 2008 yılında yaşanan finansal krizden çıkmak için uyguladıkları para politikaları eski teorileri baz aldığı için acı bir başarısızlığa uğradı ve üç yıl önceki kriz çok daha tehditkar bir hale geldi.

Problemleri global integral sistemin kurallarını anlamadan çözmeye çalışmak sadece krizi daha da körüklüyor. Dahası, dünyanın haliyle uyumsuz olan ekonomik sistemler ekonomik çöküş, devrimler ve iç savaş tehlikeleri doğurmakta. 2011 yılının Arap Baharı 2012 yılına sarkacak ve ekonomik baskıların ne tür sonuçlar doğurabileceğini örneklerle görebiliyoruz. Dünyada radikal görüşler, ırkçı milliyetçi akımlar yükselmekte. Avrupa ve ABD’de artan gösteriler şiddete dönüşebilir, yerel barışı tehdit edebilir, ülkelerdeki politik sistemleri çökertebilir ve hatta bir dünya savaşına daha neden olabilir.

Ekonomistlerin yenidünya ekonomisinin kurallarını anlama sorumlulukları ve görevleri var. Global sistemin insan ilişkileri sistemi olduğu ve yönünün küresel işbirliği, sinerji, birlik ve beraberlikle ahenge gelinebileceğidir. Ekonomistler bu yeni yönü idrak edebilirlerse ancak global integral sistemde işleyebilecek uygun yeni modeller inşa edebilirler. Bu bizleri tümüyle yeni bir ekonomi inşasına getirecektir.

Yanlış Algılama
Global integral bağımlı sistemi gösterebilmek ve özelliklerini keşfedebilmek için diğer bilim dallarına örnek almak için yöneliyoruz. İlk olarak farkına varmamız gereken şey şu; hayatı olduğu gibi algılamadığımız, ama olduğuna “inandığımız” şekilde algıladığımızı fark etmemiz lazım. Eski Ulusal Çocuk Sağlığı ve İnsan Gelişim Enstitüsü genel başkanı Dr. Johnston Laurance bir makalesinde şöyle yazmakta: “Tüm bilimsel gözlemlerimiz – en temel seviyedekiler bile – gözlemcinin bilincine göre etkilenmektedir. Bu koşulda, Görürsem inanırım,  cümlesi gündelik kullanılışını bir kenara bırakırsak, son derece uygun bir tanım.”[4] Bu makalesinde, Dr. Laurance bu görüşü benimseyen diğer bilim adamlarından da alıntılar vermekte; örneğin 19. y.y. ‘da modern nörolojinin önderi kabul edilen nörolog Jean Martin Charcot: “Son incelemede sadece görmek istediğimizi görüyoruz, görmeyi öğretildiğimizi. Önyargımızın parçası olmayan hiçbir şeye önem vermiyoruz.”

Dolayısıyla krize doğru çözümü oluşturabilmek için önce kendimizi krize adapte etmemiz lazım ki problemleri çözmeye yaklaşmak için kullanacağımız araçlarımız uygun araçlar olsun. Peki, krize şimdiden uygun çözümler sunabilecek ekonomistler var mı? Maalesef yıllardır akademisyenler ekonomik denge ve toplumsal ahenk yerine maddi zenginliği arttırmaya kafa yordular. Krize doğru bir bakış açısıyla yaklaşmak için, ekonominin birçok safhası yenilenerek tekrar mevcut koşullar göz önünde bulundurularak eğitilmelidir.

Global İntegral Ekonomiyi Öğrenmek
İnsan toplumunun gelişimi sonucu içinde bulunduğu global bağımlılık ve sanayi devriminden bu yana fazla değişmeyen mevcut ekonomik modeller, krizin ana nedenidir. İkisinin arasındaki boşluğu anlamak problemi çözmenin ilk adımıdır ve ekonomistlerin bugün yüzleştiği ilk engel.

İntegral düşünce, bir sistemdeki mevcut tüm parçaların her türlü bağlantı ve ilişkisini hesaba katmasıyla araştırmacıya sistemin her seviyesinde doğru hesap ve tahmin yapabileceği araçları sağlamalısıdır.  Ekonomistlere mevcut sistemden neyi nasıl değiştirmeleri gerektiğini söyleyebilir. Ancak kendilerini önce eski düşünce şablonlarından ve geçersiz ekonomik modellerinden çıkarmaları gerekmektedir. İlk önce toplumsal değişimin dinamiklerini hissetmeye meyilli olan ekonomistler, politikacılar ve sosyologlar integral düşünce şeklini adapte etmelilerdir.

Yeni Bir Ekonomi İnşa Etme Fırsatı
Mevcut sistem birden bir kenara atılamaz. Önümüzdeki değişim bizim tarafımızdan derin bir algı değişikliği içermekte. Bu tür bir değişim de düşünce şeklimizin değişmesini gerektiriyor – kişisel ve yerel menfaatlerden tüm insanların hayatsal ihtiyaçlarını düşünmeye doğru bir değişimle, zenginlik peşinde koşmak ve aşırı tüketim haline gelen statü sembollerini materyalist olmayan küresel insan toplumuna katkı sağlamada statü edinme yönüne değiştirmeliyiz.

Ekonomistlerin önündeki bu fırsat ender bulunan bir mücevher, bu tür bir koşul nesiller boyunca ender rastlanan bir koşul. İnsanoğlu bir dönemin sonunda ve yeni nedensellik ilkelerinin doğduğu bir dönemin sınırlarından girmekte. Ekonomistler insan toplumunun yapısını yeni bir realiteye uydurmada çığır açan öncüler olma ayrıcalığına sahipler. Aralarında, global integral, herşeyin iç içe bağımlı olduğu bir sistemin prensiplerine göre ekonomik model inşa edebilecek olanları elbette büyük ödüllere layık olacaklardır. İnsanoğlunun iyi geleceği bu ekonomistlerin gerekli değişimi yaparak insanoğlunu küresel refaha ve bolluğa getirmelerine bağlıdır.
________________________________________
[1] John Maynard Keynes, The General Theory of Employment, Interest and Money, (U.K., Palgrave Macmillan, 1936), pp 383-4
[2] http://www.dictionaryofeconomics.com/resources/news_lindau_meeting (see Stiglitz’s lecture, minute 1:36)
[3] Associated Press, “Recession will likely be longest in postwar era,” MSNBC (March, 2009), http://www.msnbc.msn.com/id/29582828/wid/1/page/2/
[4] Laurance Johnston, “Objective Science: An Inherent Oxymoron” (April 2007), http://brentenergywork.com/OBJECTIVE_SCIENCE_ARTICLE.htm

 
Ekonomi: İnsan İlişkilerinin Yansıması

Ekonomi: İnsan İlişkilerinin Yansıması

Kalıcı ve refahı olan bir ekonomi değişen insan ilişkilerine bağlıdır.

Global Kriz Ekonomi Modeline Meydan Okuyor

Klasik ekonomiye göre insanlar egoist dürtülerine göre karlarını ellerinden geldiği kadar arttırmaya yönelirler. 17. yy’ın İngiliz felsefecisi, Thomas Hobbes, şöyle tarfi ediyor: “Her insan doğası gereği kendi iyiliği için olan şeyleri seçer, adil şeyleri ise sadece huzuru bozulmasın diye seçer.”[1] Bu görüş hala geçerli, sosyal davranışlar sadece davranıştan sonraki sonuç ve atalarımızda sosyal düzen ve anlaşmalar oluştururken belli bir menfaat ve kar amacıyla yaptılar, birbirlerine çekim duydukları için değil.

daha fazla bilgi

 
İşsizlik İçin Acil Plan

İşsizlik İçin Acil Plan

İşsizlik problemine doğru yaklaşım kişisel ve ulusal gelişim için bir sıçrama noktası olabilir.

Ana Konular
•    Modern toplumda iş hayatımızın merkezi olmuştur. Kişinin işi toplumdaki sosyal statüyü tayin etmektedir.
•    Ekonomik kriz Avrupa ve ABD’de yüksek oranda işsizlik yarattı ve daha da artması bekleniyor. İstatistikler de bize gerçeği söylemiyor, işsizlik belirtilen rakamların çok üzerinde.

daha fazla bilgi